Wednesday, April 3, 2024

 



                                                WHO YOU GONNA CALL?
                                                        (Ghostbusters)


     Hic uzatmayacağım :)) ( dur belki uzatırım..)  genelde bunu söyleyen herkes uzatır:)).. ben Şişhane ve atölyeler arasında gidip gelirken,   vizyona "ghostbusters" gelmiş .... who you gonna callll ??? ghost- busterrrrss:))  çok hoşuma gitti... şarkısını söyleyip duruyorum....masterpiece olmadığına eminim.. ama ihtiyacım olan, eğlenceli, hafif creepy aksiyon, overlokçu gibi ayağıma geldi:)) daha dogrusu sinemaya geldi..ki bu daha da süper....biliyorum cok aptalca ama bu mevsim, tam  bu havalar, okulda kısa çorap giymeye ve okul çıkışı arkadaslarla sinemaya, pizza yemeye  gitmeye başladığımız mevsim değil mi? ve vizyona gelen film "ghostbusters" :)) cok iyi düşünülmüş bir zamanlama... amerikan usulu bir Muazzez Ersoy nostalji hareketi adeta...:) atlayıp gitsem aslında yetişirim sondan bir önceki seansa ama saclarım ıslak... haftasonuna kalacak mecbur...ayrıca daha yeni aldığım kek kalıbında barok bir kek yapacagım.. ya da öyle umuyorum:) arı gibi bir gündü....faturaları postaladım postaneden, postaneci hanımla sohbet ettik.. o sabahları yunusları görmüş... ben de leylekleri...gülüştük..sonra atölye , teftiş... bir sandalyenin içinden çer-çöp ve kötü saman çıktı...olacak iş mi?... sonra Şişhane .. spotları aldım, lambaları bıraktım, kablolarını uzatacaklar... Nişantaşı- Osmanbey arası boncuklu kemerime tadilat yaptıracakken kek kalıbı ve bir sürü iğne iplik çıt çıt alıp :)) eve döndüm.. bir arkadasımla konustum telefonda yolda... daha daha napıyosunlar... sıkılıyorum.. böyle böyle yıldırdınız beni... haber ajansı gibi.. bir grup insan sadece haber alıp haber yaymak için yaşıyor... tv şovlarında çat diye kameraya karşı göbek atmaya kalkan insanları görünce onların yerine utanırsın ya, benzer bir duygu geliyor bu telefon davalarında da.. cevap vermesem durum bir samimiyetsiz hal alacak, utanıyorum o duruma düşürmekten karşı tarafı...diğer taraftan yani hiç aramasanız da olurdu diyorum kapatınca... böyle bir yaman çelişki...insan söyleyeceği birşey varsa arar , ya da nasılsın, iyi misin? dersin... iyiyim herşey yolunda diyen insana kaç kere eee daha daha nasıl gidiyor? denir ki... yar bana bir eğlence diye aranmanın da bir adabı , samimiyeti var...... cünkü bugun yumuşacık bir gündü, kendi kendime ordan oraya gidip işleri hallettim ve dalavereli insan vızıltısı için hiç yer yok.. kontenjan açamıyorum:) neyse bak cok da uzatmadım.. ben yemek yapmaya gidiyorum... 

No comments:

Post a Comment