Tuesday, April 9, 2024

 




                                                    K   E   D   İ   S   E   L

                          (çünkü doksanlar başlığı atmak kapsam gerektirir:)


ağlasam mı gülsem mi bilemedim, sabahın geç saati, almost öğlen:) şekerleme yapıyorum zira resmi tatil:) muhtemelen herkes uyuyor  ya da bir yere kaçtı... 90lar pop izliyorum klipleriyle yatakta... herkes ne kadar safmış.. zerrin özer bebek mavisi  tayt ve tunikle, maşa yapılmış kıvırcık saçlarıyla hormonlu bebeler gibi şarkı söylüyor, seyyal taner dudağını taşırarak boyamış neredeyse kamerayı ısıracak " elleri bağlımıyam dil bilmez dağlımıyam ...." şarkıyla klibin alakası yok... sesi kıssan rap sanırsın:) ajdası, nilüferi, ayşegül aldinçi...bu arada kötü giyinmekle beraber, kadınların hiçbiri extra dekolteli değil, kimsenin camel toe'suna, apış arasına maruz kalmıyoruz... meme var tabi biraz, meme evrensel:) ama yani o da bir gece elbisesinin içinde niluferin klasıyla izleyene sunduğu kadar....geçen zamanda global warming kadınları fena etkiledi belli ki.. ama erkekler... atilla atasoy " anılar anılar anılar, zamanımı çaldılar" diyor...o saçlar, o gömlek, adam gazoza ilaç atma eğitmeni gibi.. moda yerlerde anlayacağınız:)) ama annem bayılıyor adama:) kendi deyimiyle cici babamız... babamın haz etmediği bu beyi anneciğim pek severdi rahmetli, hatmettirirdi bize atilla atasoy kasedini arabada... meanwhile babama denk geldiysek arabada, kazancı bedih'e alkış tutuyoruz.. öyle yatay alkış değil, dikine ve parmaklarını açarak....:)) ben kazancı bedih'in kasedin üstündeki resmine bakıp, baba bu senin baban mı diyorum.. babam basıyor kahkahayı... ablam walkmaniyle takılıyor, o papa dont preach'lerde madonnasal takılıyor... sonrasında bambaşka hayatlarımız olcağını hiçbirimiz henüz bilmiyoruz...  anılar anılar zamanımı çaldılar 'la - babay ölesi ömer, yetim kalasi ömer arasında son derece karışık kafamla  ve elbette müzikle dolu konsantre ve  pastörize edilmiş çocukluğum işte...:)) hepsini kucaklamak öpmek istiyorum, göz göze bakıp kahkaha atmak istiyorum...ahh... neyse duygu seline düşmeyelim... yattığım yerden bunları düşünüyorum, o  sırada sağa sola dönüyorum, duvarın üstünde, geçenlerde balkona düşen kediyi gördüm bir an...meger düşmemiş kerata:)  aaa resmen hazırlandı, let -set - gooo... pike yaptı yine balkona ... bilerek.. düşmedi yani... dur durrr desem de, duyuramadım... "ne yaptın sen" diyorum.. düz duvara tırmanıp kaçmaya çalışıyor, tabi yapamıyor:) oyun oynuyor benimle:)) cok da güzel allahım.. eski aycen olsa bir dakika beklemez alır eve....ama o kadar rahat ki mis gibi ev, kedi tüyü yok, kedi çişi yok...ayrıca ben yirmi yıl iki kedi baktım.. daha dogrusu birini 20 yıl, birini 10 yıl (ikincisi sonradan geldi:) çifte mesai sayılır.. artık istemiyorum... ama ben istemedikçe üstüme kedi yağıyor.. dün aksam üzeri evden çıkıyorum, kapının önünde üç kedi.. bana bakıyorlar... merdivenleri çıkmışlar yani.. litterally kapının önünde.... yemek istiyolar:)) neyse döndüm tekrar, yiyecek birseyler bulayım  diye... süt , peynir ... buldum bireyler... tam evden cıkıcam bir baktım üçü de cama çıkmış bana bakıyorlar içeriye, nerede kaldı bu diye... cok komik hayvanlar bu kediler:) ..... dün şekerpare yedim gercekten, ama haftasonu ghost busters'a gidemedim, vizyondan kalkmış buralarda.. yazık oldu.. akmerkezdeki sinemada izleyecektim.. başka sinema sevmiyorum... aa o kalktı vizyondan ama özdilekte ve Yalova starcity de var diyor kadın:))) o kadar uzun boylu değil dedim.. cok güldük.. neyse.. öyle işte... herşey kısmet:) ...öptüm

No comments:

Post a Comment